Antalya Kudüs Platformu, İsrail’e lojistik destek götüren Mv Kathrin Gemisi’nin İstanbul'dan yola çıktığı ve Antalya Sarısu limanına demir atacağı yönünde bilgi alınması üzerine Sarısu Liman’da toplanarak basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı okuyan Mustafa Erduran, bu geminin çeşitli rotalardan terör devlerine lojistik taşımacılık yaptığının tüm dünyaca bilindiğini ve uğradığı her limanda duyarlı sivil halkın tepkisiyle karşılaştığını ifade ederek: “Gazze'de masum sivillere yönelik katliam ve katil İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayan tutumu, tüm dünyanın gözü önünde artarak devam etmektedir. Bu zulme karşı üç maymunu oynayanlar insanlık onurunu incitmektedirler. Bugün burada, insanlığa karşı işlenen suçlara tepkisiz kalmamak ve vicdanların sesini haykırmak için toplanmış bulunuyoruz” diye konuştu.
‘LİMANLARDAN KOCULDULAR’
Geçen haftalarda Mv Kathrin gemisinin, İsrail’e askeri mühimmat ve patlayıcı taşıdığı gerekçesiyle birçok ülke tarafından limanlarından kovulduğuna tanıklık ettiklerini belirten Erduran şunları kaydetti: “Şöyle ki: MV Kathrin gemisi, 21 Haziran 2024’te Vietnam'ın Hai Phong limanından yüklediği 60 konteyner TNT ve 8 konteyner RDX/Hexogen patlayıcıyı Slovenya’nın Koper limanına, Slovenya üzerinden de kara yada deniz yolu ile İsrail ve NATO ülkeleri olan Polonya ve Slovakya’ya ulaştırmak üzere hareket etmiştir. Geminin taşıdığı yük hakkında bilgi sahibi olan Güney Batı Afrika ülkesi Namibya hükümeti, 24 Ağustos’ta geminin İsrail'e 8 konteyner RDX/Hexogen patlayıcı taşıdığını, Polis Teşkilatınca doğrulanınca Kathrin’in yanaşma iznini iptal etmiştir. Gemide ayrıca, henüz hedef noktası açıklanmamış, 60 konteyner TNT’de bulunduğu tespit edilmiştir. Burada barınamayan gemi rotasını bir başka Güney Batı Afrika ülkesi Angola’ya çevirmiştir. Ancak 5 Eylül’de Angolaya girişine izin verilmemiştir. Bütün bu gelişmeler üzerine firma geminin bir sonraki varış noktasını Karadağ’ın Bar limanı olarak güncellemiştir. 24 Eylül’de Karadağ’daki insan hakları grupları, Kathrin’in Gazze’deki soykırıma yönelik ölümcül kargosunu durdurmak için kampanyaya katılmış ve hükümetlerine Kathrin’in karasularına yanaşmasını yasaklamaları çağrısında bulunmuştur. Karadağ hükumeti bu çağrılara kulaklarını tıkamamış ve geminin kendi karasularına giremeyeceğini beyan etmiştir.”
‘ÜLKELERİN YÜZ KARASI’
“Ortalıkta deli dana gibi dolaşan gemi, Malta limanına yanaşmaya çalıştı. 7 Ekim’e kadar yanaşacak liman bulamayan gemiye karşı Malta hükümeti, kara sularına girmesini yasaklama kararını açıklamıştır. Bütün bu gelişmeler olumlu netice verince 17 Ekim’de Portekiz hükümeti MV Kathrin’den resmen bayrağını çekmiştir. Bu olayın bir gün sonrasında 18 Ekim’de Almanya MV Kathrin’e bayrağını vererek, geminin suç ortağı olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. 25 Ekim’de MV Kathrin, Arnavutluk’un Durres limanına yanaşarak kargosunun bir kısmını boşaltmıştır. Arnavutluk’tan ayrılan gemi 30 Ekim’de Mısır’ın İskenderiye limanına yanaşmıştır. Mısır’da da barınamayan ve Mısırlı kardeşlerimizin tepkisiyle karşılaşan gemi, 3 Kasım’da İstanbul Haydarpaşa limanına, yaklaşık 100 gündür Gazze’ye gitmek için çıkış izni bekleyen Vicdan isimli gemimizin yanına nispet eder gibi demirlemiştir. İstanbul’a demir attığını duyan kardeşlerimizin gemiye çıkarak tepkilerini ortaya koymaları neticesinde çok kısa sürede, o gecenin sabahında 4 Kasım’da İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalmıştır. Üzerinde taşıdığı yük, bu firmanın ve bayrağını taşıdığı ülkelerin yüz karasıdır.”
PLATFORMDAN HÜKÜMETE ÇAĞRI
“Buradan Antalya Kudüs Platformu bileşenleri olarak hükümetimize sesleniyoruz: Bugüne kadar Filistin davası için göstermiş olduğunuz duruşu takdir ediyoruz. Ancak bu katil sürüsü soykırıma devam ettiği için artık el yükseltmek zorunda olduğumuzu düşünüyoruz. İlk olarak, İnsani Yardım ve Gıda dışında, Ülkemizden İsrail ile ticaret yapan firmalara, gerekirse yeni pazarlar bulma konusunda destek olarak, bu ticaretin bitirilmesini istiyoruz, bitirilsin ki ne firmalarımız ne hükümetimiz ne de biz bu vebalin altında kalmayalım. Vicdanlı ve onurlu savcılarımıza sesleniyoruz: Namibya hükümetinin, Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmakta olan bu katil devlete gideceğini açıkladığı, 8 konteyner RDX/Hexogen patlayıcı hala bu gemide bulunmakta mıdır? Eğer bulunmaktaysa geminin kontrol edilmesini ve dava sonuçlanana kadar el konulmasını talep ediyoruz. Hiç kimse bizim karasularımızı kullanarak Siyonist ve terörist İsrail’e silah ve mühimmat taşıyamaz. İşbirlikçi sermayeye sesleniyoruz: Bu kirli ticaretinizi durdurun aksi halde boykot edilmeye, hisseleriniz değer kaybetmeye devam edecek ve tarihte bu soykırımın suç ortakları olarak alınacaksınız. Ne aldığınız ihracat ödülleri ne de katillerden aldığınız dolarlarla yaptırdığınız okullar camiler sizi bu utançtan, bu suçtan kurtaramayacak.”
Oğuzhan BOZAĞAÇ