Son yıllarda özellikle pandemi ve deprem felaketlerinden sonra vatandaşın kredi kartı kullanımı önceki yıllara göre daha da artış gösterdi. Enflasyonla beraber ortaya çıkan nakit sorunu vatandaşı kredi kartı kullanımına yöneltti. Ancak kredi kartları her ne kadar hayatımızı kolaylaştırmış gibi görünse de bankalar bunu fırsata çevirip kredi kartları üzerinden aidat yansıtarak kendilerine yüksek bir pay çıkarıyor. Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (T.C.M.B. tarafından düzenlenen Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’e göre kredi kartına ilişkin imzaladığınız sözleşmede yıllık üyelik ücreti alınabileceğinin belirtilmesi kaydıyla bankalar, kredi kartı yıllık üyelik ücreti alabilir. Bankaların kredi kartından yıllık ücret alabilmesi için müşterisine ücretsiz bir kart teklif etmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, müşterisinin talep etmesi değil, bankanın teklif etmesidir. Banka ücretsiz kart teklif etmediyse kart ücreti de talep edemez. Bankalar kart ücretini genellikle banka-müşteri ilişkileri içinde çözümlemeye çalışır” diye konuştu.
NİYE ÜCRET ALINAMAZ?
Başkan Hüseyin Ölmez, bankaların finansal tüketicilerden kart ücreti talep edemeyeceği hususları ise şöyle sıraladı: “1.Ücretsiz kart teklif etmedikleri müşteriler. 2. Açık ama kullanılmayan kartlardan. 3. Bir önceki dönem kredi kartı ücreti, THH veya Tüketici Mahkemesi tarafından iptal edilen kartlardan (Karar ilam niteliğinde olduğu için.) Bankaların kredi kartlarından alacakları için yasal bir sınırlama yoktur. Banka bu ücreti saptarken, kredi kartının taksit yapma, puan verme gibi özelliklerini dikkate alır. Tüm kredi kartlarında taksit yapma olanağı neredeyse yok olduğuna göre, ‘Kredi kartı aidatları da alınmamalıdır’ diye düşünüyorum. Burada ayrıca dikkat edilmesi gereken bir başka konu, kredi kartı aidatı peşin yani gelecek dönem için alınır, kredi kartı herhangi bir nedenle kapanırsa, kart aidatından bankanın faizi ile ödeme yapması gerekir. Zaten geçim sıkıntısı yaşayan, zorunlu gereksinmelerini kredi kartının açık limiti ile karşılayan finansal tüketiciler için önemli bir yüktür. Maalesef bankalar, müşteri- banka ilişkileri içerisinde bu grup tüketicilere anlayışsız davranmaktadır. Kredi kartı yıllık ücretlerinin düşürülmesi veya tamamen kaldırılması konusunda herhangi bir düzenleme yoktur. Çünkü bu aidatlar bankalar için önemli bir faiz dışı gelirdir.”
‘121 MİLYON KREDİ KARTI’
Bu gün Türkiye’de 121 milyon adet kredi kartı bulunduğunu ve bankaların finansal yapısı gereği, kar maksimizasyonu ile çalıştığını ifade eden Ölmez şöyle devam etti: “121 milyon kartın yarısından aidat alınsa, bankaların açıktan, herhangi bir gider yapmadan karı ortaya çıkmaktadır. Bankaların bilançolarındaki faiz dışı gelirler bunun kanıtıdır. Bankalar, Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğe (Sayı: 2020/7) İlişkin Uygulama Talimatı’na göre, kredi kartı teklif ederken, ücretsiz kart ile birlikte ilk yıl için ücret alacağı kartın ücret miktarını müşteriye bildirmek, ayrıca şubelerinde ilan etmek zorundadır. Bütün bankaların amacı kar olduğu için herhangi bir rekabet gözlenmemektedir. Ancak daha önce belirttiğim gibi banka müşteri ilişkileri içerisinde, finansal tüketiciye yönelik uygun çözümler bulmaktadır. Kredi kartı yıllık ücretlerinde yaşanan artışların gerekçelerinde 2 neden vardır. Birincisi, bankaların aşırı kar güdüsüyle çalışması, faiz artışları nedeniyle karlılığı düşen bankalar, herhangi bir gider yapmadan, faiz dışı ücret elde etme çabaları. İkincisi ise fiyatlar genel seviyesindeki ve bağlı olarak kredi kartı limitlerindeki yükselme.”
---