Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin 30 Kasım’da Ankara’da görülen dava sonucu mahkeme kararıyla görevden alınması kararı Antalya Tabip Odası, siyasi partiler ve sendikalar tarafından protesto edildi. Antalya Tabip Odası’nın bulunduğu binaya ‘TTB Susturulamaz’ yazılı pankart asılırken yapılan basın açıklamasına katılan TTB Antalya Tabip Odası üyeleri ‘TTB’ye dokunma, mesleğimize ve örgütümüze sahip çıkıyoruz’ yazılı pankart taşıdı. ‘TTB Susmadı, Susturulamaz’ ve ‘TTB'ye Dokunma İrademe Dokunma’ sloganları atan grup adına basın açıklamasını okuyan Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Cumhur İzgi, TTB'nin örgütsel bütünlüğüne müdahale olan kararın kabul edilemez olduğunu belirterek, “Bu karar biz hekimler için yok hükmündedir. Böylesi bir davanın açılmış olması gibi kararı da hukuk tarihinde kara bir leke olarak yerini almıştır” dedi.
KARAR HUKUKSUZ
Kararın tüm yönleriyle hukuksuz bir karar olduğunu savunan İzgi, “Bu karar; bir tüzel kişiliği ifade eden Merkez Konseyi'nin kendi açıklaması olmayan bir söylem nedeniyle tüm Merkez Konseyi üyelerinin ve onlar üzerinden TTB'nin kurumsal olarak cezalandırılması, suçlu gösterilmesi olduğu için, ölçülülük ilkesine aykırılığından hukuksuzdur. Bu karar, siyasi nedenlerle yargının araçsallaştırılarak Merkez Konseyi Başkanı'nın gözaltına alınma tutanakları dahi tutulmadan, yani konuyla ilgili açıklamasına bile bakılmadan bu davanın açılma talebinin savcılık tarafından iletilmiş olması nedeniyle usulsüz ve planlıdır. Bu karar; Merkez Konseyi'nin tabip odalarının seçilmiş delegelerinin özerk kararları ile yapılan bir seçim sonucunda göreve geldiği göz önüne alındığında 103 bin üyenin iradesi yok sayıldığı için hukuksuzdur” ifadelerini kullandı.
TTB SUSTURULAMAZ
Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) hekimlerin sesi olduğunu ve hiçbir zaman susturulamayacağını belirten İzgi, “Unutulmamalıdır ki TTB biziz, biz hekimler TTB'yiz. TTB hekimlerin sesidir ve hiçbir zaman susturulamaz. TTB'nin 70 yıllık tarihine bakıldığında birçok baskılar ve yargılamalar geçirdiği görülmektedir ve her defasında ortaya koyduğu bilimsel gerçeklerin, evrensel mesleki değerlerin ve dayanışmanın gücüyle güçlenerek çıkmıştır. TTB hiçbir zaman Merkez Konseyi ile sınırlanmış bir yapı değildir. TTB ülkemizdeki hekimlerle birlikte bir bütündür ve ortak mücadelenin oluşturulduğu bir okuldur. TTB'nin mücadelesini bitirmek olanaklı değildir. Demokrasinin, hukukun çok ciddi yara almasına neden olan bu karar, kamu kurumu özelliği taşıyan özerk yapıya sahip meslek örgütlerinin vesayet altına sokulmak istenmesinin ifadesidir” şeklinde konuştu.
BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR
TTB’nin baskı altına alınmak istendiğini vurgulayan Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Cumhur İzgi, “Biz hekimler mesleğimize, meslek ilkelerimize sahip çıkmayı, sağlıklı yaşam hakkını savunmayı meslek örgütümüzden öğrendik ve meslek örgütümüzden aldığımız güçle bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Meslek örgütümüzle birlikte yürümeye, sağlıklı yaşam hakkını, demokrasiyi, barışı, mesleğimizi ve meslek örgütümüzü savunmaya devam edeceğiz. Bizler hekimlik yapmaya "Tehdit ediliyor olsam bile tıbbi bilgimi, insan haklarını ve bireysel özgürlükleri çiğnemek için kullanmayacağıma kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine ant içerim" diyerek başladık. Bu yeminimize sahip çıkarak tehdit ediliyor olsak bile iyi hekimlik yapmaya devam edeceğiz. Bizi susturamazsınız” dedi.
RAMAZAN BOZCA