Zaman zaman başa çıkamayacağımız sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Üst üste gelen sıkıntılarla başa çıkabilmek için sarf ettiğimiz enerji ve çaba ne kadar uğraşırsak uğraşalım boşa çıkabiliyor. Olayların kalıcı veya geçici olup olmadığını bilemiyor, ona göre hareket edemiyoruz bazen.
Bulunduğumuz durumdan çıkmak için çırpındığımız her saniye daha da dibe daldığımızı anlayamıyoruz.
Peki bu tarz günlerinde ne yapmalı insan?
Nereye kadar sabretmeli bu durumda?
Aslında sorunların kaynağını bulup bulunduğumuz duruma göre hareket etmek gerekiyor. Her şeyin olduğu gibi böylesi durumlarında bir adaptasyon süreci ve başa çıkma yöntemi var.
İnsan çoğu zaman bir şeylere maruz bırakılabilir bu durumda bizleri kısmen mecburiyete sürükler. Mecbur olduğumuz durumlarda ne yapmamız gerektiğine maalesef karar veremiyoruz. Bulunduğumuz durum ne kadar kötü olursa olsun kabullenmek durumunda kalabiliriz. Ne yaparsanız yapın içinde bulunduğunuz durum değişmiyorsa zamana bırakmalısınız, aksi taktirde düzeltemediğiniz her olgu için daha fazla yıpranmayı ve durumun kötüleşmesini kabullenmiş olursunuz. En basit örnek hastalıktır, hasta olduğunuz zaman hasta değilmiş gibi davranmak hiçbir şeyi değiştirmez aksine durumu daha da kötüye götürür. Diğer bir örnek ise en kötüsüdür, kaybettiğiniz birinin yokluğunu taşımaktır ve ne yaparsanız yapın bunu değiştiremezsiniz. Özlem duygunuz artar, kendinizi ihmal eder ve mental olarak perişan duruma gelebilirsiniz.
Bu örnekler dışında en çok zorlandığımızı düşündüğümüz sorunlar kişinin kendinde beğenmediği, değiştiremediği özellikleri dert edinmesi veya bir yakınında olan rahatsız edici kalıtsal davranışlarıdır. Basit ve en kötü durum olarak nitelendirdiğimiz konular ve benzeri durumlar için yapmamız gereken şey aslında kabullenmektir. Bazı durumları zorlamak gerekse de kabullenmemiz gereken gerçeklerin bilincinde yaşamak insanın doğası gereğidir. Başımızdan geçen olayları geçmişin izleriyle taşımaya devam edersek bu yükün altında ezileceğimiz aşikardır, olmuşla ölmüşe çare yoktur dedikleri tam olarak budur. Bu yüzden bazen zamana bırakıp değiştiremeyeceğimiz şeyleri sineye çekmeli ve normal hayatımıza devam etmeye çalışmalıyız.