Kuşak olarak ele alacak olursak Z kuşağında yoğunlaşan teknoloji ve oyun bağımlılığı doğal olarak teknolojinin gelişimine oranla artış gösteriyor. Çocuklar neredeyse doğuştan teknolojik cihazlara hakim sayılıyor, bu aşinalık d teknoloji ve oyun bağımlılığına sürüklüyor. Önceki kuşaklarda teknoloji atılımı henüz yeni başlarken, bazıları teknolojinin hızına ve gelişimine ayak uydursa da genel olarak yeni nesilden daha az bilgiye ve ilgiye sahipler. Orta yaşlı insanların birçoğu teknolojiyi yakalamaktansa hayatı idame ettirmeye ve anı yaşamaya odaklanmış durumda yaşamayı tercih ediyor.
Peki teknoloji ve oyun bağımlılığının eksileri ve artıları nedir? Başlıca içe dönük bir kişiliğe sahip olmaya sebep olduğunu söyleyebiliriz. İletişim becerileri sanal alemin dışına çıktığında zayıflayan, çeşitli yeni dönem psikolojik sorunlarına sürükleyen bu bağımlılık türü oldukça zararlıdır. Genç bireyleri evden çıkmadan yaşamaya alıştırması ve sosyallikten bir hayli uzaklaştırması kaçınılmaz bir hal almıştır. Sağlık açısından da oldukça zararlı olduğu bilinen bağımlılık türü bireyde göz sağlığı, uyku bozuklukları, obezite, dikkat eksikliği, depresyon, kas-iskelet sistemi vb. gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Eksilerinden bahsederken artılarını söylemezsek tabi ki olmaz. Teknoloji ve oyunların güncel yaşamda birçok konuda bireylere kattığı bilgi ve gelişim hatırı sayılır seviyede. Bireylerin öğrenme, yaratıcılık ve problem çözme becerilerinde gelişim göstermesine neden olduğu bilinen teknolojik cihazlar ve oyunlar da günümüzde çok sayıda mevcut. Tabi bağımlılık seviyesinde olmadığı takdirde. Genel olarak bu teknolojik gelişmeye ayak uydurabilen yeni neslin bu bağımlılık türünden kaçınabilmesi için sosyalleşmesi, spor yapması, kitap okumak ve geziler düzenlemek gibi aktivitelerde bulunması büyük ölçüde katkı sağlayacaktır. Çocuk yaşta teknoloji ve oyunlarla çocuklarını oyalayan ebeveynlerin bu konuda daha hassas davranmaları da bu düşkünlüğün seviyesini ciddi oranda azaltacaktır.