Cumhuriyet Bayramı’nın coşkusunun hemen ardından bir yazı yazma gereği duydum. Bu yazının ana konusu vatanın her bir karışının altın değerinde olmasıdır. 29 Ekim geldiğinde ülkemizde bebek, çocuk, yetişkin demeden aile ve bireylerin kutlamaları hala bir ışık, hala bir umut var dedirten türden etkiler bırakıyor. Bu toprakların nasıl kazanıldığını bilmek, okumak, anlamak ve anlatmak. En önemlisi budur. Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı bu miras, koşulsuz mücadeleler sonucu sahip olduğumuz en mutlak değerdir. Bütün bunlara rağmen Cumhuriyete saldıranların ne düşündüğünü idrak etmek zor. Türkiye’de ikamet etmedikleri için sosyal medya platformlarında ülkesine ve kurucusuna hakaret edenler hatta bu ülkede yaşamasına rağmen Cumhuriyeti hazmedemeyenler.
Söylenecek çok şey var.
Kuruluştan günümüze ülke olarak verilmiş birçok mücadelemiz var. Din, dil, ırk, mezhep fark etmeksizin ülkemizi ve bayrağımızı müdafaa ettiğimiz, dış etkenlerden korumak için birlik olduğumuz sayısız örnek mevcut.
Peki sorun nedir?
Kim bu Cumhuriyete karşı?
Böyle günlerde aklıma gelen ilk örnek, bir şahsın Mustafa Kemal Atatürk için ‘bu ülke için ne yapmış?’ demesidir. Sonrasında sosyal medyada epey gündem olan bu videoya sayısız düzenlemeler yapıldı. Bağrınıza basmak, içinizde yaşamak zorunda değilsiniz fakat saygı duymak zorundasınız. Sayısız devrim, eşitlik, adalet, enstitüler ve yüzlerce fabrika açılması yanı sıra dünya basınında sonsuz saygı duyulan bir lider. Bu ülkenin bütünlüğüne saldıranların ve manevi değerlerini yok sayanların birçoğunun ortak noktası Türkiye’de yaşamayı reddeden, yaşasa bile başkaldıranlardan oluşmasıdır.
Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle düzenlenen etkinliklerin gelecek nesillere bu toprakların kazanımı hakkında birçok miras bırakıyor. Küçük bir çocuğun babasının ellerinde andımızı okuması, oradaki topluluğun da gür sesle eşlik etmesi, tarihin ve geleceğin Türkiye’sine sahip çıkacak nesiller olduğuna beni ikna etti. Bu ülkede tahsilini almış, bu dili konuşmuş, bu vatanın ve toprağın ekmeğini yemiş ama bir türlü benimseyememiş Cumhuriyet düşmanı bireylerin de buna ikna olduğuna inanıyorum. Bu ülkenin vatandaşları Türkiye’de yaşanan ekonomik, sosyal, siyasi veya akla gelebilecek birçok soruna rağmen bir olmayı ve değerlerini korumayı ihmal etmedi, etmiyor, etmeyecek. Nice 101 yıl için kim olursanız olun, neye inanırsanız inanın, hangi dilde konuşursanız konuşun ama bu topraklarda yaşıyorsanız sahip çıkın, çünkü toprağa ihanet edilmez. Sağlıklı, huzurlu ve refah içinde günler için.
Yaşasın Cumhuriyet.