Ülkemizde geçim sıkıntısının giderek arttığı bu dönemde vatandaşlar olarak ciddi anlamda zor günler geçiriyoruz. Geçtiğimiz yazılarımda da bahsettiğim konulardan birisi olsa da eklemem gereken bir başlık daha var. Zamanında ülkeden çıkmış ve yurt dışında ikamet eden hatta vatandaşlık alan insanlar var. Şimdilerde burada yaşamıyor olmalarına rağmen ülkede yaşayan vatandaşları eleştiren bu kişilerce yaşam standartlarının çok iyi olduğu ifade ediliyor. Bu algıyı desteklemek için de çeşitli bahaneler ortaya atılıyor. Örneğin; ‘Herkesin son model telefonu var, her yer araba dolu, eğlence mekanları sürekli dolu’ gibi mantığa oturmayan örnekler.
Asgari ücretin zam almasıyla beraber temel ihtiyaçtan, hobiye kadar her sektörde yapılan zamlar ve kira fiyatları da gözler önündedir. En temel ihtiyaç olan sağlık sektöründe ilaçların eczanelerde bulunmaması ve ilaçların karaborsada satılması, bulunsa bile pahalı olması en açık örnektir. İnsanların kendilerine ait ‘sıfır’ olarak bir şeyler almaya korkması da bir örnektir.
Geçim sıkıntısı yaşayan insanların feryatlarını acındırma olarak gören, bu tarz söylemlerinde karalama çalışması olduğunu ifade eden bu kesimin Türkiye şartlarında asgari ücretle bir işte çalışarak geçinemeyeceğini adı gibi bildiğini düşünüyorum. Zamanında yurt dışında yaşamış ve vatandaşlık alarak orda hayatını sürdüren bu insanlar asgari ücretle çalışsalar bile bulundukları ülkelerden, çocuk yardım parası bile alıyorlar. Hatta bunun için çocuk yaptıklarını dile getirenler bile var. Bu zihniyetle başa çıkmanın zorluğunu da buna göre hesaplayalım. ‘Kurulu düzenimiz var’ yalanlarıyla Türkiye’yi kendilerine tatil yeri haline getirmiş bu bireyler döndükleri zaman parası ve malıyla hava atmasını da asla ihmal etmezler. Aksini söyleyenlerin birçoğunun yaşam kalitesini oturup gözden geçirirseniz gerçeği yansıtmadığını rahatça anlayabilirsiniz.
Sosyal medya hesaplarınca yapılan sokak röportajlarında artış gösteren bu konu ‘algı’ açısından hafife alınacak bir durum değildir. Kendi ülkesinde yaşamaya cesaret edemeyen bireylerin refah içinde yaşayarak kendi halkını aşağılayarak eleştirmesi de kabul edilemez. Bu durum insanların evinde sağlıklı beslenecek aş bulunduramadığı, kirasının maaşı kadar olduğu, ailesine ve kendisine para ayıramadığı, birikim yapıp ev ve de araba alamadığı bu dönemde can sıkıcı bir hal almıştır. Yurt dışında devletten aldıkları yardımların yanı sıra maaşları ve düşük vergilerle, her şeye rahatça ulaşan bu insanları yine asgari ücretle kendi ülkelerinde yaşamaya davet ediyorum. Çeşitli bahanelerin arkasına sığınarak bu işi taraftarlığa dökmenin bir manası yok. Buyurun gelin, yaşamayan bilemez.