Antalya’da Üretim Potansiyeli
Mersin bitkisinin saksıda yetiştiricilik gibi uygulamalarla kolaylıkla yetiştirilebilmesi yanında, uygun ekolojilerdeki doğada kendiliğinden yetişmesi, biyotik (hastalık ve zararlılara dayanım) ve abiyotik (kuraklık, kireç vb) stres faktörlerine kadar son derece dayanıklı olması bu bitkinin organik ürün sistemi içerisinde yetiştirilmesinin mümkün kılmaktadır. Uzun ve Ark., (2014) tarafından yürütülen “Endüstriyel amaçlı organik siyah mersin yetiştiriciliğinin geliştirilmesi” başlıklı projede elde edilen veriler; Antalya yöresinde, yetiştiriciliği yapılan mevcut ürünlere göre getirisinin daha yüksek olması, bakımının kolay ve organik tarıma elverişli olması yaban mersininin alternatif bir ürün olarak yetiştirilmesinin üreticiler için avantajlı olacağını göstermektedir. Bu çerçevede; gıda ve işleme sanayinin önemli bir alanı reçel sanayi firmalarının ilgi alanına girmektedir. Yine yörede üretimim kolay olması ve önemli bir hastalık ve zararlısı bulunmaması nedeniyle kimyasal kullanmaksızın düşük maliyetle üretimin yapılabilmesi, mersin yetiştiriciliğinin alternatif bir tarım ürünü olarak üreticiler için önemli hale gelmesine ortam hazırlamaktadır. Yine yaban mersininin özellikle Antalya sahil bölgesinde deniz seviyesinden 500 metre rakıma kadar rahatlıkla yetiştirilebilecek bir meyve olması ve ayrıca organik ürün yetiştiriciliği açısından potansiyel bir ürün olması da önemlidir. Ayrıca bölgede yabani bitkilerin aşılanması yoluyla tesis edilecek bahçelerde, mayıs ayında yama aşı şeklinde yapılacak sürgün göz aşısının oldukça başarılı olduğunun saptanması, doğal yayılım alanlarında yetiştirilerek üreticiler için alternatif üretim faaliyeti olmasına da katkı sağlaması beklenebilir.
Yaban Mersin’i Dış Ticareti
Dünya yaban mersini ihracatında Peru 2022 yılında da dünyanın en büyük ihracatçısı durumundadır. İhracatçılar Birliği Küresel Ekonomi ve İşletme Araştırma Merkezi (CIEN-ADEX) verilerine göre 2022 yılında Peru; ABD, İspanya, Kanada, Hollanda ve Fas'ı geride bırakarak 1,36 milyar dolarlık ihracat değeriyle dünyanın en önemli yaban mersini ihracatçısı durumundadır (Campos, M., 2022). Halen Türkiye’de gerçekleştirilen Yaban mersini üretimin büyük bölümünün ihracata konu olduğu bilinmektedir (Yıldız, A., 2023). Dış ticareti hızla gelişen ve önemli pazarı bulunan yaban mersini üretiminde Türkiye’nin öne çıkmasıyla birlikte, özellikle Türk Hava Yollarının havayolu kargo taşımacılığında sağladığı avantajlarla birlikte dünya pazarlarına hızla ulaşmak mümkün olacağından, yakın gelecekte Türkiye’nin ihracatta da önemli ülkeler arasına gireceğini söylemek güç değildir.
Besin Değeri Bakımından Yaban Mersini
Genel olarak taze yaban mersininin içeriğinin %84’ü su, %9,7’si karbonhidrat, binde 6’sı protein ve binde 4’ü yağdan oluşmaktadır. Yaban mersini ayrıca meyve ağırlığının %3-3,5'ini oluşturan iyi bir diyet lifi kaynağıdır. Tadı yanı sıra, C vitamini içeriğin de ilgiyi artırmaktadır (Michalska ve Lysiak, 2015). Yaban mersini, çekici tadı ve rengi yanı sıra sağlık açısından yararları ile popülerliği artan bir meyvedir. Yaban mersininin sağlık bakımından yararları önemli sayıda biyoaktif bileşiğe sahip olmasından dolayı atfedilmekte olup, söz konusu etkiler antioksidan, antitümör, antimutajenik ve antidiyabetik etkiler ve kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi gibi alanlarla ilişkilendirilmektedir (Tobar-Bolaños G, vd., 2021). Buna göre yaban mersini besin içeriği bakımından da değerli bir meyve olarak öne çıkmaktadır.
Sonuç ve Öneriler
Dünyada yaban mersini üretim ve ticareti artmaktadır. Yeni üretim teknikleri ve ürün çeşitleriyle erken ürün alma ve verimlilikte önemli yükselişler söz konusudur. Bu çerçevede Türkiye’de yaban mersini yetiştiriciliği her ne kadar toprak özellikleri nedeniyle dezavantajlı gibi görünse de; saksıda yetiştirme gibi tekniklerin uygulanmasına yönelik olarak sahip olunan deneyimler ve uzman bilgi hizmeti veren özel danışmanlık, üniversite ve kamu yayımı birimlerinin varlığı büyük fırsatlar sunmaktadır.
Yaşanılan bu dönemde yaban mersini, besin içeriği bakımından değerli bir meyve olarak, güncelliğini artırarak koruyacaktır. Bu çerçevede ülkemizde; iklimsel avantajları da dikkate alarak, sağlık bakımından faydaları yanında katma değerli ve ihracata konu olan bir ürün olarak yaban mersini yetiştiriciliğini geliştirmek yönünde inisiyatif oluşturmak gerekmektedir. Buna göre Türkiye’de ve özellikle Antalya’da yaban mersini üretim, işleme ve ticaretine yönelik olarak var olan potansiyelin kullanılması için; bir üretim stratejisinin oluşturulması ve uygulanmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu şekilde bu alanda gelişmelerin ivmelendirilmesi ve dolayısıyla bu üretim kolunda başarılı olmak mümkün olacaktır.